Geçtiğimiz yıllardan bu yana farklı, yaratıcı ve örnek alınan uygulamalara imza atan Başakşehir Türkçe öğretmenleri bu yıl yine ülkemizde örneği olmayan bir çalışma yaparak Türkçe dersinde “Başakşehir Akımı”nı oluşturdular.
Sınava odaklı sistem sebebiyle Türkçenin alt becerilerinden sadece “okuma” ve “dil bilgisi” üzerinde durulduğunu ifade eden Türkçe zümresi; insanın hayatında aslında son derece önemli olan konuşma, dinleme, yazma ve çağımızın ihtiyacı “araştırma becerileri”ne de önem verilmesi gerektiğini belirttiler.
Bu kapsamda derslerini yeniden yapılandıran öğretmenler; öğrencilerin konuşma, dinleme, okuma, yazma alanlarındaki yeteneklerini ölçerek bunu detaylı bir karneye dönüştürdüler.
Başakşehir tarzı Türkçe dersi ile ülkemizde bir ilke imza atan Başakşehir Okulları öğretmenleri konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi:
Murat BAL: LGS’ye yönelik özgün çalışmalarımız olsa da bizler ana dil eğitimine sadece sınav odaklı bakmıyoruz. Türkçe dersi hayatın, yaşayışın kendisidir. İnsan bir şey öğrenecekse ya okuyarak ya da dinleme/izleme yoluyla öğrenir. Bir şey anlatacağı zaman ise ya konuşur ya da yazarak anlatır. Dolayısıyla kişinin kaliteli bir hayat geçirmesi bunları kaliteli şekilde yapabilmesine bağlıdır.
Yonca GÜNYELİ: Bu yüzden bizler derslerimizi “Konuşma Eğitimi”, “Yazma Eğitimi”, “Dinleme Eğitimi”, “Dil Bilgisi”, “Araştırma Becerileri” ve “Mantık-Muhakeme” şeklinde başlıklara ayırıp bu şekilde ilerliyoruz. Bu alanlarda öğrencileri geliştirmeye gayret ediyoruz. Sınıf seviyesine göre planladığımız ders akışında her bir beceriye yer ayırıyor ve çocukların gelişimleri için tavsiyelerde bulunuyoruz.
Ebru KARAKAYA: Tüm bu alanlarda çocuğun gelişimini takip etmek için dijital formlar hazırladık. Sene başından sonuna kadar çocuğun bu becerilerde ne kadar geliştiğini de ölçebiliyoruz. Yıl boyunca da gelişmeleri için gereken desteği sağlıyoruz. Öğrencilerin konuşma, yazma, dinleme gibi becerilerine çok az yer veriliyor. Bunların takip edilmesi ve ölçülmesi ise hiç yapılmayan bir şey. Biz, bu becerileri de önemsiyoruz.
Murat BAL: Başakşehirli bir öğrenci örneğin topluluk karşısında rahatça sunum yapabilir, akıcı konuşabilir hale geliyor. Dinleme eğitimi dersi sayesinde hem dinleme becerisi hem odaklanma yeteneği gelişiyor. Bu sistemi birkaç yıldır uyguluyoruz ve ciddi faydalarını görüyoruz. O nedenle bu yıl çalışmalarımızı tümüyle tamamlayıp bir ilke imza attık. Artık Başakşehir Okullarında öğrenciler ana dili becerilerini gösteren bir belge alıyorlar ve gelişimleri adım adım takip ediliyor.
Türkçe dersi, hem sınav başarısı hem de kaliteli bir hayat için anahtardır. Bizler de öğrencilerimizin bu anahtara sahip olmaları için elimizden geleni yapıyoruz. Hazırladığımız karneyle de çocuklarımızın dil alanlarındaki gelişimi konusunda da velilerimizi bilgilendiriyoruz. Yıl sonunda ellerine böyle bir karne geçen velilerimiz önce şaşırdılar, karneyi inceledikten sonra ise beğenilerini dile getirip bizlere teşekkürlerini ilettiler.
Önümüzdeki yıl da bu işleyişe uygun yardımcı kitapları yazarak sistemimizi tamamlayacak ve Türkçe dersinde özgün bir “Başakşehir Ekolü” oluşturacağız. Böylece sosyal medyadan yaptıklarımızı görüp uygulamak isteyen meslektaşlarımızın da ellerinde kaynak olacak.
