Özellikle 60 yaş üstü vatandaşlarda görülen beyin tümorleri, son günlerde halk arasında epey yaygın bir hastalık haline geldi. Konu hakkında açıklamalarda bulunan İrmet Hospital Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ferdi Özkaya, tümor çeşitleri ve tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu.
''İYİ HUYLU TÜMÖRLER DE ÖLDÜRÜCÜ OLABİLİR''
Beyin tümörlerinin nasıl oluştuğunu açıklayan bulunan İrmet Hospital Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ferdi Özkaya, ''Tümör, vücudumuzda olmaması gereken bir yerde oluşan bir doku ya da herhangi bir dokunun olması gereken yerde kontrolsüz büyümesi anlamına gelir. Bu tanıma göre vücudumuzda çok da fazla önemsemediğimiz yağ bezeleri ve et benleri de tümör kavramına girebilir. Ancak her tümör öldürücü olmasa da beyin tümörlerinde beyin dokusunun istisnai bir durumu vardır. İyi huylu tümörler de beyin kafatası içinde kapalı bir odada yer aldığından öldürücü olabiliyor. Bu nedenle beyin tümörlerinin tümü öldürücü olmasa da mutlaka kontrol altında tutulmalı ve doğru müdahale edilmedir.'' dedi.
''BEYİN TÜMÖRLERİ İKİYE AYRILIR''
Beyin tümörlerinin çeşitleri hakkında bilgilendirmeler yapan Özkaya, ''Beyin tümörleri birincil (primary) ve ikincil (secondary) olarak ikiye ayrılır. Beyinde oluşan birincil tümörler kötü huylu (habis, kanserli) veya iyi huylu (kanserli olmayan) tümör olabilir. İkincil beyin tümörleri ise vücudun başka bir noktasında ortaya çıkan kanserli hücrelerin beyine sıçramasıyla görülür. Beyin tümörü her yaştan insanda görülebilir ve bu tümörlerin neden oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Beyin tümörü belirtileri, tümörün büyüklüğüne ve beynin hangi bölgesinde olduğuna bağlı olarak değişmekle birlikte en sık görülen beyin tümörü belirtileri baş ağrısı, bacak ve kollarda uyuşma, hafıza sorunları ve denge problemleridir.'' ifadelerini kullandı.
BAŞ AĞRISI, BULANTI VE EPİLEPSİ NÖBETLERİNE DİKKAT!
Kendisinde beyin tümörü olduğundan şüphelenen vatandaşlar için de bazı tespitlerde bulunan Doktor Özkaya, ''Beyin tümörü belirtileri beyin tümörünün teşhisinde çok önemli role sahiptirler. İyi ya da kötü huylu beyin tümörleri belli bir büyüklüğe ulaştıkları zaman kafa içinde basınç artışına neden olur. Buna bağlı olarak da beyni bir tarafa doğru itebilir ya da beynin dokusu ya da sinirlerini işgal edip fonksiyonlarını bozabilirler. Beyin tümörü belirtileri kafa içi basıncının artması ile seyreder. Kafa basıncının artması da bazı belirtiler ile anlaşılabilir. Eğer baş ağrısı, Apati (haraket ve mimiklerde yavaşlama) bulantı, kusma, epilepsi nöbetleri, tümörün beyinde yerleştiği yere göre vücudunuzun bazı bölgelerinde güçsüzlük, kişilik bozuklukları ve bazı yeteneklerinizde (hesap yapma, yazı yazma gibi) bozulma beyin tümörünün belirtileri sayılır. Beyin tümörünün belirtilerinden biri de hormonal bozukluklar ve buna bağlı klinik semptomlardır. Örneğin erken puberte, el ve ayaklarda büyüme, menstrual siklus bozuklukları, hipertiroidi, kortizol yetmezliği veya fazlalığı gibi değişimlere dikkat etmek gerekir. Beyin tümörü belirtilerinden birini bile fark ettiğinizde mutlaka uzman bir doktora görünmelisiniz.'' diye konuştu.
''ERKEKLERDE GÖRÜNME ORANI DAHA ÇOK''
60 yaş üstü vatandaşların ve çok küçük yaştaki çocukların beyin tümöründen müzdarip olduğunu söyleyen Doktor Özkaya, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü; ''Beyin tümörlerinin nasıl oluştuğu ile ilgili iki önemli cevap verilebilir. İlki beynin kendi hücrelerinden gelişmesi diğeri ise başka bir bölgeden tümörün beyne sıçramasıdır. Eğer beyin tümörü kendi hücrelerinden gelişiyorsa benign (selim,iyi huylu)ve malign (habis, kötü huylu) olarak ikiye ayrılır. Beyin tümörünün toplumda görülme sıklığı 100 bin kişide 3-5 arasındadır. Sarı ırkta ve kadınlara oranla erkeklerde görüme oranı daha çoktur. Kadınlarda ise iyi huylu olan menenjiom daha çok görülür. Beyin tümörü hemen hemen her yaş aralığında görülür. Aynı zamanda beyin tümörleri yaşa göre farklılık gösterir. Örneğin; kötü huylu beyin tümörü daha çok çocuklarda ve 60 yaş üzerinde görülür. İyi huylu beyin tümörü ise geri kalan yaş aralıklarında daha sık karşılaşılır. Beyin tümörünün nedenleri tam olarak bilinmese de aile öyküsünde beyaz ırk, erkek cinsiyet ve radyasyona maruz kalmak önemli risk faktörleri sayılıyor. Ayrıca cep telefonu kullanımının da henüz kanıtlanmasa da beyin tümörü riskini etkilediği düşünülüyor.''
''AMELİYATTA ÇIKARILMASI GEREK''
Beyin tümörünün tedavi süreci hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Özkaya, ''Beyin tümörü tanısı koyulan hastaların öncelikle bir beyin cerrahına (nöroşirürji uzmanı) gitmesi gerekmektedir. Beyin tümörlerinin çoğunda öncelikli tedavi tümörün cerrahi girişimle ameliyat mikroskobu altında çıkarılmasıdır (mikro-cerrahi rezeksiyon). Bazı kritik tümörlerde bu çıkarma işleminde navigasyon, intraoperatif-MRI gibi yardımcı yöntemlerin yararı olabilir. Bazı beyin tümörlerinin cerrahi yöntemle çıkarılmasında yarar bulunmamaktadır. Bu takdirde yine bir beyin ameliyatı olan 'stereotaktik beyin biyopsisi' yapılması ve tümörün bu yolla cinsinin belirlenmesi hasta için daha az risk içermektedir. Beyin tümörü ameliyatı sonrasında hastaların bir kısmına radyasyon (şua, ışın) tedavisi verilmektedir (radyoterapi). Beyin tümörlerinde bazen ameliyat ve radyoterapi sonrası ilaç tedavisi (kemoterapi) verilebilmektedir; ancak kemoterapinin klinik etkinliği nispeten daha azdır. Diğer tedavi yöntemleri ise deneysel aşamadadır.'' dedi.