Kapaklı Gazetesi - Milliyetçi Hareket Partisi Kapaklı İlçe Başkanlığı ve Kapaklı Gazetesi'nin ortak hazırladığı canlı yayında, Op. Dr. Recep Çalışkan koronavirüs salgınına dair bilinmeyenleri anlattı.
'Evde kal' sloganı kapsamında Doktor Recep Çalışkan’ın evinde gerçekleştirilen canlı yayın, Kapaklı Gazetesi ve MHP Kapaklı İlçe Başkanlığı sosyal medya hesaplarında canlı olarak yayınlandı. Koronavirüsün belirtileri, alınması gereken önlemler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Op. Dr. Recep Çalışkan, ‘’Koronavirüs hayvanlardan insanlara geçen bir virüs. Normalde hayvanlarda hastalık yapmazken, insanlara geçtiğinde hastalık yapan ve bulaşma oranı yüksek bir hastalık. Bu hastalık insanların tanımadığı, bilmediği ve bizim de vakalar arttıkça tecrübe kazandığımız farklı bir hastalık. Bu virüs insanlara solunum yolu ile geçip, akciğerlerde bulgu veren, özellikle belli kısımlarda ölümcül olan bir hastalığa sebebiyet veriyor. Bu hastalığın bulaştığı tek yer üst solunum yolu yani ağız ve burun çevresi. Akciğerleri direkt etkilediği için öksürük, ateş ve boğaz ağrısı gibi bulgular koronavirüs (COVID-19)’a işaret ediyor. Özellikle öksürük sonucu boğazdan ve ağzımızdan çıkan tükürük partikülleri ile etrafa yayılıyor. Önce ağız ve burun bölgesine yerleşiyor ardından akciğerler başta olmak üzere vücudun birçok yerini de etkiliyor.’’ dedi.
‘’RİSK GRUBUNDAKİLER DİKKAT ETMELİ’’
65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşların özellikle dikkatli olması gerektiğini dile getiren Doktor Çalışkan, ‘’Savunma mekanizması (İmmun direnci) yüksek olan kişilerden ziyade bu hastalığın asıl öldürücü olduğu risk kitlesi yaşlılar, kronik rahatsızlığı olanlar. Koronavirüs ileri yaşlarda olan insanların vücudunda daha çok tahrip gücüne sahip oluyor. Ayrıca kronik rahatsızlığı bulunan hastalarımızda; geçmişte bir tümör, kanser gibi hastalıkların tedavi sürecini atlatan kişilerde immun direnç baskılandığı için daha şiddetli görülüyor. Bu sebepten risk grubunda olanların kendilerine daha çok dikkat etmesi gerekiyor.’’ İfadelerini kullandı.
‘’ELLERİNİZİ SIK SIK YIKAYIN’’
Maske ve eldiven kullanımın da öneminden bahseden Op. Dr. Çalışkan, ‘’Bu hastalık bildiğiniz üzere dünya üzerinde hızla yayılıyor. Öncelikle ilk tedbir kişisel izolasyon, ardından maske ve eldiven kullanımı. Maske grip geçirmiş kişilerin özellikle kullanması gereken bir korunma yönetimi çünkü maske takan kişiyi değil, etrafını koruyor. Hepimiz şu basit maskeleri takarsak birbirimizi koruyabilir ve hastalığın bulaşıcılığını azaltabiliriz. Eldiven kullanımını da çok önermiyoruz. Hastanelere gitmişseniz görürsünüz sağlıkçılar pek eldiven kullanmaz. Çünkü ellerin hijyenini sağlamak için sık sık yıkamalıyız. El yıkama bütün mikroorganizmalardan korunmak için birinci şart. 20 saniye ılık su ve sabunla yıkarsanız ellerinizi eldivenden daha çok korumuş olursunuz. Virüsler dokunulmayan yerlerde daha çok yerleşiyor. Benim tüm vatandaşlara önerim kendinize dezenfektan olan ufak bir şişe yapın ve yanınızda taşıyın. Ellerinizi sık sık kolonyalayın. Standart maskeleri 3 ila 8 saat arasında değiştirmelisiniz. Sabahtan akşama kadar takacaksanız günde 2 tane kullanılmasını öneriyoruz. Sürekli dışarıda değilseniz günde 1 tane yeterli.’’ Şeklinde konuştu.
‘’EN BÜYÜK İLLETİMİZ SİGARA’’
Kişinin rutin alışkanlıklarının da koronavirüs ile mücadelede etkili olduğunu söyleyen Doktor Çalışkan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; ‘’Hastalıklarla savaşmada ilk yapılması gereken immun direncini yüksek tutmak. Bu nedenle uyku, beslenme ve sigara gibi alışkanlıklar çok önemli. Günlük belli bir miktarda su tüketmeliyiz, bu tüm hastalıklarda etkin bir alışkanlık. Şeker ve karbonhidrat ağırlıklı bir beslenme bizim immun direncimizi düşürür. En büyük illetimiz ise sigara. Toplumda sigara alışkanlığı bulunan kişiler gittikçe artıyor. Ne yazık ki sigaranın etkileri de artıyor. Genç yaştaki insanlarda kanser vakaları ve kalp krizleri görür olduk. Özellikle gençlerimize ve anne babalara sigara içmemelerini şiddetle öneriyoruz.’’
‘’SOSYALLEŞMEYEN İNSAN HAYATINI UZUN SÜRE DEVAM ETTİREMEZ’’
Uyku düzenine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Doktor Çalışkan, ‘’Uyku bizim için hayatın devamı anlamında olmazsa olmazlardan. Uykuda biz yenileniyoruz, özellikle saat 23.00’dan önce yatmak ve sabah da 7-8 saat uykudan sonra gün doğarken uyanmak immun direncini arttıran bir durum. Eskiden ninelerimiz, dedelerimiz 9-10’da yatarlardı sabah namazında uyanırlardı. Onların bu kadar direnç olmasının nedeni bu. İmmun direncini arttıran bir diğer etken de mutluluk. O yüzden tüm hastalıklarda hastalarımıza kendilerine mutluluk yaratacak işlerle uğraşmalarını öneriyoruz. Kendilerini güldürebilecek filmlerle karşılaşın, iyi dostlar edinin, ibadet edin. Sosyalleşmeyen insan hayatını uzun süre devam ettiremez. ‘’ dedi.
‘’FABRİKA SERVİSLERİNDE OTURMA DÜZENİNE DİKKAT EDİN’’
Bölgemizde yoğunlukla yaşayan fabrika işçilerinin de hastalıktan etkilenmemesi için alınması gereken önlemleri açıklayan Doktor Recep Çalışkan, ‘’Dünyada çok özel 1-2 yer hariç direkt sokağa çıkma yasağının uygulanması yapılamıyor. Bu çok da kolay değil. Bu nedenle çalışma koşulları kısmen devam ediyor. Böyle bir durumda biz kendimizi ortama göre düzenlemek durumundayız. Özellikle fabrika servislerinde sık oturulmamalı, atlamalı koltuk düzeninde oturmaları gerekiyor. Araçlar sık sık havalandırılmalı ve servis şoförü dezenfektan ile kendini korumalı. Kalabalık bir ortam olduğu için maskenin de kullanılması gerekiyor. İşyerinde 1,5 – 2 metre mesafeli durulmalı. İş çıkışı evine dönüldüğünde de iş elbiseleri ile ev kıyafetlerini ayrı tutmak. Ev içerisinde de kendilerini izole etmeliler ve evdeki diğer insanlara bulaşmasını engelleyebilirler.’’ İfadelerini kullandı.
‘’GEREKLİ OLMADIKÇA HASTANELERE GELMEYİN’’
Gerekli olmadıkça hastanelere gidilmemesi gerektiğini dile getiren Doktor Çalışkan, ‘’Biz ilk hastaneye girişte hastalarımızın ateşini ölçüyor ve diğer bulguları arıyoruz. 38.5’un üzerinde ateşi olanları şüpheli olarak ayrı bir katta tutuyoruz. Tetkikler gerçekleştiriyoruz ve tetkiklerin sonucunda evine gönderiyoruz. Tabi bu süreçte insanlar hastanelere gelebilir fakat biz yine de insanlara zorunlu bir durum olmadıkça gelmemelerini öneriyoruz. Çünkü hastaneler virüsün yayılımı için oldukça riskli bir alan.’’ dedi.
‘’4-5 GÜNDE TABURCU OLAN HASTALARIMIZ VAR’’
Son olarak virüsün git gide etkisini yitirdiğini de belirten Çalışkan, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı; ‘’Koronavirüs bizim sağlıkçılar olarak da bilmediğimiz bir hastalık, tüm dünyada bu şekilde. Her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz. 1 hafta önce bildiklerimiz yeterli gelmiyor. Bu herhalde 1 yıl gibi devam edecek görünüyor. Hastalığın tedavisinde en önemli şeylerden biri kişinin immun direncini yüksek tutması. Hepimiz olmasak da bu virüsten toplumun yarısı etkilenecek. Bu kaçınılmaz. Burada derdimiz etkilenmek değil etkilenmekten en az nasıl kurtulabileceğimiz. Hastalık karşımıza ateş, baş ağrısı, öküsürük ve yaygın eklem ağrıları ile çıkıyor. Bir veya daha fazla belirti varsa mutlaka sağlık kurumuna başvurun. Muhakkak korona olması gerekmiyor yine de testlerin yapılması gerekli. Şüpheli olduktan sonra tetkikleriniz pozitif çıkarsa aşama aşama kullanılacaklar ilaçlar belirlendi. Bakanlığımız bu ilaçlardan herhangi bir ücret almıyor. Siz bu ilaçları eczaneden alamıyorsunuz, bakanlık hastalığı takip eden hastaneye o sayıda ilaçlar gönderiyor. Genelde ilaçların etkili olduğu ve 4-5 günde taburcu olan hastalarımız var. İyileşmeyecek olanları da yoğun bakımlara alıyoruz ve ayrı bir tedavi protokolü uygulanıyor.’’