Çerkezköy’de diş hekimleri 14 Şubat Cuma günü saat 15.00’de Çerkezköy Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi önünde basın açıklaması yaparken, Hekim Birliği Sendikası Çerkezköy Temsilcisi Betül Kortay, “Bugün burada, mesleğimizi hak ettiğimiz koşullarda sürdürebilmek ve sesimizi duyurmak için toplandık. Yıllardır görmezden gelinen sorunlarımız artık tahammül edilemez boyuta ulaştı. Biz diş hekimleri olarak, emeğimizin karşılığını almak, insanca çalışmak ve hastalarımıza nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için iş bırakıyoruz! Bu ülkenin diş hekimleri olarak ilk kez bu kadar geniş katılımla, diğer meslek gruplarından ayrı olarak iş bırakma eylemi düzenliyoruz. Kamu diş hekimleri olarak, “İşimizi aşkla yapmak için 14 Şubat’ta iş bırakıyoruz!” Kamu Diş Hekimleri Derneği (KADHED)’in çağrısıyla alınan bu eylem kararını ilk açıklayan ve uygulamaya alan Hekim Birliği olarak, mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz.
AŞIRI HASTA BAKMAYA ZORLANIYORUZ
Peki, neden iş bırakıyoruz? Çünkü her geçen gün artan sorunlarla baş etmeye çalışırken, mesleğimizi sürdüremez hale geldik. Halkımıza nitelikli sağlık hizmeti sunmak için çabalıyoruz, ancak mevcut çalışma koşulları bizi tükenme noktasına getirdi. Aşırı hasta yükü altında eziliyoruz! MHRS sisteminde aşırı hasta bakmaya zorlanıyoruz. 10-15 dakikalık randevu süreleriyle dolgu, kanal tedavisi gibi işlemleri hakkıyla yapmamız mümkün değil! MHRS sisteminin sürdürülebilir hale getirilmesini istiyoruz! Bizim önerimiz 12 + 4 şeklinde bir MHRS cetvelinin hayata geçirilmesi, haftanın bir günü tıp hekimlerinin ameliyat günü olduğu gibi diş hekimlerinin uzun süren tedavileri planlayabilmesi için kapalı cetvel uygulamasına geçilmesidir.
PUANLARIMIZ DÜŞÜK TUTULUYOR
Gece vardiyaları (16.00-24.00) ve hafta sonu MHRS uygulamaları yönetmeliklere aykırı şekilde uygulanıyor. Diş hekimliğinde “acil” kavramı olmamasına rağmen, gece nöbetine zorlanıyoruz. Gece 00.00’dan sonra çalıştırılmamızı kabul etmiyoruz. Teşvik miktarlarımız her ay azaltılarak yüzde 36’dan yüzde 24’e düşürüldü. Emeklerimizin karşılığını almak istiyoruz! Teşvik oranları en az yüzde 36 olmalıdır! Ya da ek ödeme katsayısı en az 2 olmalı ve memur maaş artış zammına endekslenerek düzenli olarak artırılmalıdır. Her diş hekimine bir yardımcı personel tahsis edilmesi gerekirken, bu gereklilik yerine getirilmiyor. Yardımcı personel eksikliği nedeniyle hizmet kalitesi düşüyor, sağlık hizmetleri aksıyor. Her diş hekimine bir ağız ve diş sağlığı teknikeri verilmelidir. Sağlıkta şiddete karşı caydırıcı yasalar istiyoruz. Diş hekimleri, son zamanlarda şiddete maruz kalan gruplardan biri haline geldi. Şiddeti önleyecek etkili ve caydırıcı yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır. Maddi haklarımızı istiyoruz. Girişimsel işlem puanlarımız düşük tutuluyor. Devlet hastanesinde çalışan diş hekimlerinin HAKUK katsayısı, diğer uzman hekimlerin yarısı kadar. Teşvik dağıtım oranındaki adaletsizlik nedeniyle tavan performans puanı keyfi olarak yükseltildi. Taban ödemelerinde uygulanan diş hekimi katsayısının yukarı yönlü revizyonunu talep ediyor ve teşvik oranlarındaki adaletsizliğin son bulmasını istiyoruz.
MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ
Kurum hekimleri, düşük maaşlarla ve son derece zorlu koşullarda görev yapıyor. Cezaevi tevkif infaz kurumlarında, mediko-sosyallerde ve darülacezelerde çalışan hekimler taban ödeme alamıyor; bu kurumlarda teşvik ise zaten bulunmuyor. Bir hekimin gelirini, çalıştığı dört duvar ya da bağlı olduğu kurum değil, aldığı eğitim ve emeği belirlemelidir. Bu nedenle, gelirimizin yüzde 80’ini oluşturacak tek kalem maaş talebimiz en temel hakkımızdır. Eğer taleplerimiz karşılanmazsa, 14 Şubat’ta başladığımız iş bırakma eylemlerimizi aşamalı olarak sürdüreceğiz. Taleplerimiz karşılanmazsa, Mayıs ayından itibaren iş bırakma eylemlerimizi her ay iki gün olarak sürdürmeyi planlıyoruz. Mesleğimizi onurlu bir şekilde sürdürebilmek ve halkımıza nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz. Hakkımız olanı alana kadar geri adım atmayacağız! Tüm sağlık camiasını, halkımızı ve basın mensuplarını, haklı mücadelemize destek olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
“GEÇİNEMEMEKTEYİZ”
Eşitlik ve adalet istediklerini ifade eden Genel Sağlık İş Sendikası Çerkezköy Temsilcisi Selin Ersan, “ Sağlık sisteminin temel taşlarından biri olan ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan sağlık emekçileri, bütün meslek gruplarında olduğu gibi yıllardır süregelen hak kayıpları ve adaletsizlikler karşısında artık tükenmiş haldedir. Sağlık emekçilerine yaşatılan bu sorunlar yalnızca sağlık çalışanlarını değil, halk sağlığını doğrudan olumsuz etkilemektedir.
Gelişen teknolojiyle birlikte dünya hızla değişirken ve gelişirken, biz hâlâ temel haklarımızın mücadelesini vermekteyiz. 2025 yılında; yapay zekâ insanlarla sohbet etmekte, uzay turizmi konuşulmakta, ancak biz sağlık emekçileri hâlâ sağlıkta şiddetle mücadele etmekteyiz. Çalışma koşullarımızın uygun olmadığını haykırmaktayız. Her diş hekiminin 4 el kuralı ile çalışmasının gerekliliğini anlatmak zorunda kalmaktayız. Ağız ve diş sağlığı hizmeti verirken randevu sürelerinin yetersiz olduğunu ifade etmekteyiz. Hasta mahremiyetinin önemini belirtmekte, bir odada 2-3-4 ünit ile muayene yapılamayacağını dile getirmekteyiz. Geçinememekteyiz! Maaşlarımızda tabanı, teşviki, sabiti ile yaptığınız sürprizi istemiyoruz. ‘Emekliliğe yansıyan tek kalem maaş’ talebimizi tekrar ediyoruz. Biz en temel haklarımızın peşinde mücadele etmek zorunda kalırsak, mesleğimizi layığıyla nasıl icra edeceğiz? “diye konuştu.
ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ
Ersan, “Her gün yüzlerce hastaya şifa dağıtmaya çalışan biz sağlık emekçileri bunun için çabalarken, aklımız maaşlarımızda, evimizde, yediğimiz ekmekte ve adil olmayan çalışma koşullarında kalırsa hizmet kalitesini nasıl yükselteceğiz? Bilgi birikimimizi, yeteneklerimizi ve insanlığa olan bağlılığımızı en iyi şekilde sunmak varken, yaşadığımız temel özlük haklarına dair sorunlara enerjimizi harcamak zorunda kalmak, meslek onurumuza ve halkın sağlığına zarar vermektedir. Bu yalnızca bir ekonomik sorun değildir; onur meselesidir! Hakkımız olanı istemekten asla vazgeçmeyeceğiz. Asıl utanç verici olan, bu taleplerimizin hâlâ gündemde olmasıdır. Tarih, değişimi talep edenleri değil, değişime direnenleri yargılar. Şimdi zaman, birlikte bu düzeni değiştirme zamanıdır” dedi.