İrmet Hospital Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ersan Hallaç son dönemde medyada sıkça konuşulan şarbon vakaları hakkında bilgi verdi.
Şarbon hastalığı hakkında endişe duyan vatandaşlar için bilgilendirmelerde bulunan Uzman Dr. Ersan Hallaç, şunları söyledi;
‘’Şarbon hastalığı; enfekte olmuş hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalıktır. Hastalık; şüpheli etlerin kesimi sırasında insan derisinde oluşabilecek sıyrıklar yoluyla, şüpheli etlerin tüketimi sonucu ya da hayvan yünlerinin işlenmesi sırasında solunum yoluyla bulaşabilmektedir.
Etkeni Bacillus Anthracis denilen bakteridir. Dünyada yaygın olarak görülmektedir. Ülkemizde ise görülme sıklığı azalmakta olsa da halen endemik olarak görülmektedir. Şarbon mikrobu doğada uzun yıllar canlı kalabilmektedir. Toprakta ve meralarda bulunabilen bu bakteri temas durumunda bulaşabileceği gibi solunum yolu ile bulaşması durumunda oldukça tehlikelidir. Bulaşma enfekte olmuş hayvanların kesilmesi, yenmesi ve nadir de olsa mikrobun solunum yoluyla alınmasıyla olur.
‘’AKCİĞER ŞARBONUNA DİKKAT!’’
Üç türlü şarbon hastalığı vardır. İlki eri Şarbonu: Derideki kesik, sıyrık gibi yaralardan girerek, özellikle el ,kol, boyun, bacaklar gibi açıkta kalan bölgelerde hastalık yapar. Deride yaralar meydana getirir. Birkaç gün içinde bu yaranın ortasında 1 ila 3 cm çapında siyahlık oluşur. Buna kara çıban yada çoban çıbanı da denir. Bu yara ağrısızdır. Etrafı tahta gibi sert ve şiştir. Ateş yükselir, bulantı ve kusma görülür. Tedavi edilmezse hastalık ilerler ve ölümle sonuçlanabilir.
İkincisi ise Gastrointestinal Sistem ( Bağırsak ) Şarbonu: Enfekte etlerin yenilmesiyle bulaşır. Etlerin iyi pişmemiş olması ya da çiğ tüketilmesi, önemli bir faktördür. Sindirim sisteminde kanamalara yol açar, kan kusma ve kanlı dışkı görülür. Hastalık çok hızlı ve ağır seyreder.
Üçüncü ve son olarak Akciğer Şarbonu ise: Mikrobun nefes yolu ile alınması sonucunda hastalık gelişir. solunum yoluyla alınan mikrop, akciğerlere yerleşir. Burada yara oluşur ve nefes almada problemler ortaya çıkar. Bakteri vücuda girdikten sonra, bir hafta içerisinde belirtiler görülür. Başta soğuk algınlığı gibi görünür. Birkaç gün sonra ateş iyice yükselir. Lenf bezleri şişer ve nefes almada zorluk görülür. Hastada şok ve koma gelişebilir. Akciğer şarbonuna yakalanan kişiler, erken tedavi edilmediği takdirde ölüm oranı yüktektir.
‘’ŞARBONUN %99’U DERİ ŞARBONUDUR’’
Şarbon hayvancılıkla uğraşanlar, kasap, çoban, veteriner hekimler ve dericilikle uğraşanlar için önemli bir risk faktörüdür. Şarbondan korunmak için; Hayvanlara şarbon aşısı yapılması, Hayvanlarda görülen herhangi bir hastalık belirtisinde veterinere müracat edilmesi, Şüpheli hayvanların kesilmemesi ve etlerinin yenmemesi, Veteriner kontrolü olmayan etlerin alınmaması ve yenilmemesi gereklidir.
‘’ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR’’
Erken teşhis ve tadavi ile deri şarbonu antibiyotik ile tedavi edilebilir. Ayrıca şarbon insandan insana bulaşmadığından hastanın yakınlarına herhangi bir tedavi uygulanmasına gerek yoktur. Bağırsak ve akciğer şarbonu tedavisinde ise hastanede yatış gerekir. Bağırsak ve akciğer şarbonu vakaları ülkemizde çok az görülmektedir. Şarbon hastalığından korunmak için gıda güvenliğinden emin olduğunuz et ve süt ürünlerini tüketmeye özen gösterin.