D Vitamini, çok çeşitli immünomodülatör, anti-inflamatuvar, antifibrotik ve antioksidan etkisiyle bilinen bir steroid hormondur. Akut solunum yolu enfeksiyonları (ASYE), hipertansiyon, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diabetes mellitus ve diğer başka hastalıkları olan kişilerde D vitamininin koruyucu etkileri araştırılmış, şimdi ise COVID-19 hastalarında D Vitamininin rolü araştırılmaktadır.
Yakın zaman önce Avrupa ülkesine ait verilerle yapılan kapsamlı bir araştırmada, her bir ülkedeki popülasyon genelinde kandaki ortalama D Vitamini seviyeleri ve COVID-19 insidansı/mortalitesi arasında anlamlı negatif bir korelasyon olduğu tespit edildi. D Vitamini eksikliği oranlarının genel olarak yüksek olduğu Kuzey Yarımküre ülkelerindeki mortalite oranı da yüksek çıkmıştır. Pek çok baskı öncesi çalışmada D Vitamini eksikliği ile şiddetli COVID-19 insidansı arasında bir ilişki bulunduğu bildirilmiştir.
İsviçre'de yapılan bir araştırmada SARS-CoV-2 testi sonuçları pozitif çıkan hastaların negatif çıkanlara kıyasla plazma 25-hidroksi vitamin D konsantrasyonlarının anlamlı derecede düşük olduğu bildirilmiştir. Diğer çalışmalarda koyu renk tene sahip bireylerin D Vitamini eksikliğine ve dolayısıyla şiddetli COVID-19 enfeksiyonu geçirmeye yatkın oldukları saptanmıştır.
Yaşlılar, kronik hastalığı olan kişiler koyu renk tene sahip olan kişiler gibi D vitamini eksikliği riski yüksek gruplar ile ciddi COVID-19 riski yüksek gruplar arasında çakışmalar olduğu için D vitamini eksikliği ve COVID-19 şiddeti arasında doğrudan bir bağlantı bulunduğunun henüz kanıtlanmamış olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
Aksine, D vitamini takviyesinin diğer solunum yolu enfeksiyonlarını önlemede etkili olduğu veriler gösterilmiştir. Her yaş grubundan 10.000'den fazla katılımcıyla gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırmada D vitamini takviyesinin ASYE riskini anlamlı ölçüde azalttığı bildirilmiştir. D Vitamini seviyeleri ≥ 25 nmol/L olanlar ve ek bolus dozu olmadan günlük veya haftalık D Vitamini takviyesi alanlara kıyasla ciddi D Vitamini eksikliği olan bireylerde koruyucu etkilerin daha güçlü olduğu gözlemlenmiştir. Benzer şekilde, D Vitamini takviyesi ciddi D vitamini eksikliği olan hastalarda kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) orta veya şiddetli alevlenme oranını önemli ölçüde azaltmış ancak eksikliği daha az ciddi olanlarda önemli ölçüde bir azalma olmamıştır. Bu bulgular, genellikle solunum virüsleri veya bakterileri tarafından tetiklenen alevlenmeleri azaltmak için KOAH hastalarının D Vitamini durumunun test edilmesi ve ciddi düzeyde eksikliği olanlara takviye yapılması stratejisini destekler niteliktedir. Belirli popülasyonlarda D Vitamini takviyesinin kış ayları boyunca influenza A riskini azalttığı bildirilmiştir. Mevsimsel influenza enfeksiyonları kış aylarında genellikle zirveye ulaşmaktadır, bu durum, ultra-viyole B dozlarının düşük olması ve dolayısıyla kandaki D vitamini konsantrasyonlarının da düşük olmasından kaynaklanıyor olabilir.
Akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) ve aşırı alveoler inflamasyon riskindeki artış D vitamini eksikliği ile ilişkilendirilmiştir. D vitamini, endotelyal astarın yenilenmesini sağladığından COVID-19'a bağlı ARDS'de alveoler hasarın en aza indirilmesinde faydalı olabilir. D Vitamini diğer solunum enfeksiyonlarında belirlendiği üzere, hücresel doğal bağışıklığın güçlenmesini sağlayarak çeşitli mekanizmalarla enfeksiyon riskini azaltabilir. D Vitamini anti-mikrobiyal peptitlerin üretimini indükleyerek COVID-19 semptomlarının gelişmesi olasılığını azaltabilir. Renin-anjiyotensin sisteminin (RAS) aktivasyonu ve buna bağlı inflamatuvar yanıt, şiddetli COVID-19 olan hastalarda yüksek seviyelerde inflamatuvar belirteçlerle (IL-6 ve CRP gibi) gösterildiği gibi düşük prognoz ile ilişkili aşırı aktivasyonu ile COVID-19 fizyopatolojisinde öncü bir role sahiptir. D vitamini, RAS'yi aşağı regüle ederek ve SARS-CoV-2'nin enfeksiyon süresince aşağı regüle ettiği ACE2 ekspresyonunu arttırarak enfeksiyon sonrasında gelişen inflamatuvar yanıtı azaltmaya yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, D vitamini eksikliği, COVID-19 hastalarında sonucun belirlenmesinde rol oynayan sayısız faktörden biri olabilir ancak bu hipotezin doğrulanabilmesi için enfeksiyonun farklı aşamalarında farklı popülasyonlarda D vitamini takviyesinin yapıldığı araştırmalara ihtiyaç vardır. COVID-19 hastalarında D Vitamini takviyelerinin araştırıldığı klinik çalışmalar hala sürmektedir.