Merhaba Değerli Okur,
Beni yakından takip edenler iyi bilir. Kıssa ve hikayeleri paylaşmayı ve onlardan ders çıkarmayı severim. Köşemde de sıklıkla bunlara yer veririm.
Büyük İskender, büyük filozof Aristo’ya bir mektup yazıp sorar:
'Zaptettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?'
1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?
2- Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım?
3- Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?
Aristo’dan cevap gelir:
1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar.
2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar.
3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.
Aristo, çözüm olarak şu tavsiyede bulunur:
İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin. Birbirleriyle savaşınca, hakem olarak kendini kabul ettireceksin. Ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın!
Üzüntüyle takip ediyorum ki Kapaklı’da yerel seçimler yaklaştıkça insanlar arasında nifak tohumları ekmeye çalışanlar, insanları birbirine düşürenler, insanların kardeşçe, dostça bir araya gelmesine engel olmak için bütün yolları tıkamaya çalışanlar var.
Ama bilmiyorlar ki ayrıştıran, kutuplaştıranlar değil, birleştirenler kazanacak. Kavga ettirenler değil barıştıranlar kazanacak. Bölen parçalayanlar değil bir araya getirenler kazanacak.
Kapaklı, 81 ilden iş, aş için buraya gelen farklı renklerin bir arada yaşadığı, emeğin, alın terinin çok önemli olduğu bir şehir. Burada siyasi çıkarlar uğruna insanları ayrıştırmak, kutuplaştırmak dostluğumuza, kardeşliğimize ve Kapaklımızın geleceğine telafisi mümkün olmayan zararlar verir.
O yüzden diyorum ki ne yaparlarsa yapsınlar. Siyasi çıkarlar uğruna insanların kardeşçe, dostça bir araya gelmesine engel olmak için bütün yolları tıkamaya çalışsalar da bir yol bulunur. Dostluk, kardeşlik kazanır. Tüm renkleriyle birlikte Kapaklı kazanır.