Cemal Bekle bir Roman vatandaşımız. Hem de sosyoloji uzmanı, insanı bilen, toplumu bilen, alkışlanası bir Roman. Cemal Bekle, İzmir’de Ak Parti’den milletvekili adayı oldu. Seçim beklentileri yüksek, hiç şüphesiz partinin de ondan beklentileri var. Ama daha önemlisi Roman toplumunun ondan büyük beklentileri var. Böylesine aydın bir simayı yazıma özellikle konu etmek istedim.
Çok değil, on yıl öncesinde bir Romanın Cemal Bey gibi iddialı şekilde siyaset arenasına girmesi hayretle karşılanırdı. O siyasi tablo artık değişti. Şimdi Devletimiz halkıyla daha çok bütünleşiyor, daha sıkı kucaklaşıyor. Milyonlarca Roman vatandaşımız, Cemal Bekle ile artık Mecliste kendilerini en etkin şekilde temsil edebilecek.
Merak etmişsinizdir, Cemal Bekle neden parlayan bir yıldız? Nedir onu bu kadar çekici kılan? Hiç tereddüt etmeden anlatayım:
O, samimi birisi. Herkesle çok kolay diyaloğa giriyor, herkesi dinleyip derdine derman olmaya çalışıyor. Klasik siyasetçi profilinden aşina olduğumuz erişilmez birisi değil, sorulara kaçamak cevap vermiyor. O, halkın adamı. Bilmediğine bilmiyorum demekten korkmadığı gibi bildiğini açıklamaktan da korkmuyor. O, cesur biri.
O, elitlerin adayı değil, patronların adamı değil. O, umutlu bekleyişlerin adayı; güzel yürekli insanların, gönüllerin adamı.
O, bir proje adamı. Afaki vaatlerle umut tacirliği yapmıyor. Romanların Devlet ve milletle bütünleşmesi üzerine çalışmalar yapıyor. Romanlar millet ile, millet Devlet ile bütünleşince ne olur, cumhur olur. O, cumhurun adamı. Bir cumhur adamı olarak projelerinde Türkiye Cumhuriyetinin esenliğini, bekasını, refahını amaçlıyor. Cumhurun düzenini bozacak her türlü olumsuzluk için kaygılanıyor, çözüm üretmeye çalışıyor. Dahası, bulduğu çözümleri Mecliste dile getirmek için sabırsızlanıyor.
O, sözde değil özde mütevazı bir adam. Belki İtalyanca bilen tek milletvekili; ama bunu gerekmedikçe dile bile getirmiyor. Şimdiye değin yönettiği devasa sivil toplum örgütlerini ya da çevresini ön plana çıkarmıyor; güçlü karakteriyle kendini göstermek istiyor ve de gösteriyor.
O, yalnız yürümüyor. Sadece Romanlar değil arkasındaki inanmış kitle… Örneğin bizim Fetullahçı Terör Örgütüyle Sivil Mücadele Platformumuz gibi birçok platformun da desteğini almış durumda. Çünkü güven veriyor, ümit veriyor, heyecan veriyor. Yığınların siyasetten bıktığı, oy sandığına bile gitmek istemediği bir siyasi tabloda halkı heyecanlandırmak az şey değildir.
Yalnız yürümüyor demişken biraz açmakta fayda var. Örneğin biz, platform olarak Sayın Bekle’yi nasıl destekliyoruz! Ben ona samimiyetle kefil olduğumu her ortamda dile getiriyorum. Vekil seçildiğinde onu çalışmalarımızla destekleyeceğimizi beyan ediyorum. Kaldı ki bilen bilir, bizim çalışmalarımız tüm dünyada ses getiren sansasyonel girişimlerdir. Platformumuzun önde gelen simalarından proje gurusu, sosyal mühendis ve ünlü fütürist dostumuz İbrahim Çetin de Sayın BEKLE’ye destek sözü verdi, hatta şimdiden kollarını sıvadı. Cemal Bekle’ye olan desteklerimiz elbette bu kadarla sınırlı kalmayacak. Zaman içinde çok güzel çalışmalara birlikte imza atacağız. En azından şunun bilinmesini isterim: Romanlar kendilerini artık ikinci sınıf vatandaş görmeyecek.
Siyaset arenasına heyecan kattığın için teşekkür ederiz Cemal Bekle. Adam gibi adamsın vesselam. O güler yüzün, o güzel kalbin inşaallah hak ettiği mevkilere erişecek. Biz de seni yürüdüğün kutlu yolda asla yalnız bırakmayacağız. Yolun açık olsun.